4-5
Milyon yıl gibi bir süre SEMİARBORİAL-SEMİAQATİC olarak geçirilmiştir.
Semiarborial - semiaquatikten anfibik bir canlı anlaşılmamalıdır.
SEMİARBOREAL-SEMİAQUATİC tanımı bir bütün olarak düşünülmelidir ve bir yaşam
biçimi olarak algılanmalıdır. Bu tanım bilim literatüründe Python molurus
bivittat ve Python reticulates denilen pythonlar için kullanılmaktadır. Bu
bütünlüklü tanım Australopithecuslar için ilk kez tarafımdan kullanılmıştır.
Aquatic denmiştir, arboreal denmiştir, terresterial denmiştir, semiaquatic
denmiştir ama SEMİARBOREAL- SEMİAQUATİC gibi bütünlüklü bir tanım
yapılmamıştır. Gecelerini ağaçta, gündüzlerini ise sığ sularda iki
ayaküstüne kalkarak su ürünlerini toplayabildiklerini toplayarak,
avlayabildiklerini de avlayarak geçirdiği anlaşılmalıdır. İnsanın evrimi
sürecinde aquatik bir dönem geçirdiği özellikle Prof.Wood Jones ve Prof. Sir
Alister Hardy tarafından savunulmuştur. (Hardy, 1960) Prof. Sir Alister Hardy
deniz zoologu olması nedeniyle insanın çıplaklığını ve deri altı yağ dokularını
balina ve yunusa benzetmiştir. Aynı şekilde denizineği ( Sirenia ), denizaslanı
(Otariidae ), vb. gibi deniz memelileri
de bu yönleriyle insana benzemektedir. Yani hem kılsızdırlar, hem de derileri
yüzüldüğünde deri altı yağ dokuları deriye yapışık olarak soyulur. İnsan da
aynen böyledir. Derisi yüzüldüğünde deri altı yağ dokuları deriye yapışık olarak
gelir. Kara hayvanlarında ise deri yüzüldüğünde, deri altı yağ dokusu kas
dokularına yapışık olarak kalır ve deri yağsız bir şekilde soyulur.
No comments:
Post a Comment